Ruhi Öktem
Ağustos 2011 Ayvalık
I-GİRİŞ
Çivili tahtanın öyküsü ile
sizlerle, iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda bir gezinti yaparak, bir çivili
tahtanın nelere kadir olduğu, bazı kavramları da katarak, açıklanmaya,
anlatılmaya çalışılacaktır.
Kaynak: Ruhi
ÖKTEM, İş Sağlığı ve İş Güvenliği, KOSGEB Yayın No: 20,1994, ISBN 975-7608-33-5
Ankğitim Merkezi, Türk Tarih Kurumu Basımevi
“Gözü kör mü
basmasaydı”
“Gözü kör mü düşmeseydi”
Ya da” Kör mü
gözü... “
Toplumumuzda genel kanı bu
yöndedir ve çoğunlukla bir kaza olduğunda bu soruları sorarız. Tüm suç yanlış
davranışı yapan kişide ve veya işçidedir. Ortamın adeta hiç suçu yoktur.
Mükemmel insanlar vardır ve
bunlar asla kaza yapmaz ...
Bir de siz- benim gibi alelade
DİKKATSİZ işçi vardır. İşte tüm kazaların biricik sebebi de bu dikkatsiz
kişidir.!!!
Bu çalışmada çalışma ortamının
kaza üzerindeki etkisi ile İnsanlarımızın neden kazaya elverişli ortam
oluşturmamak için çaba sarfetmesi gerektiğine değinilecektir. Bir kaç örnek ile
çivili tahtanın sebep olacağı şeylere değinilecek; nasıl yangına, koskoca iş
makinalarının durmasına ve nasıl tetanoza sebep olduğu açılmaya çalışılacaktır.
II. ÇİVİLİ TAHTA NIN TEHLİKELERİ
a) YANGIN TEHLİKESİ
Çivili tahta, tahtası nedeni ile
işyerlerinde yangın tehlikesi oluşturur.
Özellikle üst katlarda yapılan
kaynak ve veya Oksijen takımı ile kesme işlemi sonucunda oluşan çapaklar
(şerareler) alt katlardaki çivili tahtaların yanmasına dolayısı ile bu yangının
büyüye işyerini yakmasına sebep olabilir.
O halde toplatılmalıdır!...
b) İŞ MAKİNALARININ TEKERLERİNİ
PATLATMASI TEHLİKESİ
Mobil vinçler, ekskavatörler,
kamyonlar, kepçeler vb. koskocaman iş makinalarının bir adet dahi olsa çivili
tahta yüzünden lastiklerinin patladığı ve bu patlamanın da işin yerine,
mahrumiyet bölgesinde olup olmadığına bağlı olarak yarım günden 3-5 güne
varabilen iş kaybına sebep olduğu bir gerçektir.
Bunda çivili tahta yere
atıldığında (momentum gereği) çivinin sivri ucu yukarı doğru durması
olasılığının çok olması ve tahtanın çivi lastik tekere girerken çiviye destek
olması etkin rol oynar.
Hafızalarda kalan trajikomik bir anektodla
noktalayalım; Kutlutaş AMEC Konsorsiyumu Ümit Köy’ deki Doğalgaz Dönüşüm
Projesi Şantiyesi ne bir kış günü araçlar sabah gelirken, girişteki dik yokuşta
hemen hepsinin tekerlerinin patladığına şahit olduk. Kaza sebebi
araştırırıldığında, kazan dairesinde bir gün önce yakılmış olan çok sayıdaki
çivili tahtanın çivilerinin küllerin arasına karışmış olduğu saptandı. Külü
araçların kaymaması için serpen kişinin bunun sebep olabileceği sonucu yani
araçların tekerlerini patlatabileceğini tahmin edemediği veya çivileri fark
edemediği anlaşılmıştı...
c) ÇİVİLİ TAHTANIN, SONU TETANOZA
VARABİLECEK, AYAĞA BATMA TEHLİKESİ
Çivili tahtanın çivi si yukarıda
anlatılan sebepten ötürü sivri ucu yukarı gelecek şekilde durduğundan,
insanların ayağına batarak işgünü kaybına sebep olmaktadır. Alttan girdiğinde
ayağın tarak kısmını delerek yukarı çıktığı çok rastlanılan bir kaza türüdür.
İşyerinde dolaşan işçi, misafir,
işveren herkes için bu tehlike vardır. Yani çivi sadece işçiyi seçerek onun
ayağına batmaz...( O nedenle işçi güvenliği değil de iş güvenliği )
Burada da bir haftadan az olmayan
uzun süreler iş kaybı olmaktadır.
Çivili tahtayı ortamdan kaldırmadan
çivi batmasından kurtulma yolu, bilindiği gibi, iş ayakkabılarının alt kısmına
boydan boya konan ince bir çelik sac veya çiviyi geçirmeyen bir tabaka
konmasıdır. Bu tür ayakkabılarda çivi o seviyeye kadar batar ama orada kalır
yukarı ayağa kadar geçemez.
Her ne kadar gübreli yerlerde
tetanoz riski daha çok ise de, hele bir de çivisi paslı ise, ayağa battığında
tetanoz aşısı yapılmaz ise, bu defa insanların kaslarını gererek, yüz de bu
nedenle gülümsermiş gibi ifade bırakarak ölüme kadar varan sonuçları olan
tetanoz hastalığına yol açması olasılığı vardır ki bu belki en kötüsüdür. Geç
kalmamalı işyeri düzenli aralıklarla bu aşı ile korunmalıdır. İşçinin yanısıra
işverenin de bu kazanın sonuçlarından etkilendiği Yargıtay Kararları mevcuttur.
III. TARTIŞMA
“Tüm bu anlatılanlardan sonra, ne
yapmalıyız da bu kazalara önlem almalıyız?” sorusunun cevabını arayalım.
En kolay yol; ayağına çivi batan
işçiyi, misafiri, işvereni, iş makinasının operatörünü, kaynak kesme yapan
işçiyi suçlayıp “Gözü kör müydü” deyivermek...
Bu neyi değiştirir? Suçlu
bulunmuştur. Kınarız... Linç mantığı ile içimizi rahatlatır, olayın tekrarını
önlemek için hiç bir şey yapmayız...
Peki o çivili tahtaları ortamda
bırakanın hiç mi suçu yok?...
Suçlu aramak niye?
Bu arada gülmek için bir soru;
çivili tahta kim için bir risk değildir?
Cevap : Hint fakiri

J
III. SONUÇ
Geliniz çivili tahtanın
risklerini en aza indirecek SİSTEMİ kuralım.
A.
Çivileri
tahta dan sökerek sadece tahtadan gelebilecek yangın riskine indirgeyelim.
Çivileri yeniden kullanalım.
B.
Çiviyi
sökmek mümkün değilse hiç olmassa bükelim tetanoz ve batma riskini azaltalım
C.
Çelik
tabanlı ayakkabı giyerek tetanoz ve batma risklerini yok edelim.
D.
Belki
hepsinden önemlisi, çivili tahtayı ortamda bırakmayacak, oluştuğu anda hemen
toparlayarak zararsız hale getirme alışkanlığını işçimize kazandıralım.
E.
Temizlik
tertip düzen herkesin görevi olmalı –herkes kendisini bundan sorumlu hissetmeli
ve yapamıyorsa yapacaklara haber vermeyi ödev edinmelidir.
İnsanların ismini vererek –teşhir
ederek –kınayarak bir yere varılmadığı görüldüğünden, Pozitif İş Güvenliği
Anlayışı ile, suçlu aramak yerine, İngilizce si kafiyeli bir felsefeyi
burda yadedelim;
“No Name - No Blame” İsim
üzerinde durmak yok, kınamak yok .
“Kimsenin ismini verme kimseyi
kınama” dan nasıl iş güvenliği sağlarız?
EĞİTİMLE...
Nasıl bir eğitim?
İşe girişle başlayan ve hemen
hergün işe başlarken işçinin katılımı ile yapılan
- Kısa,
- Anlaşılır,
- Görsel,
- Tekrarlı,
- Planlı,
- Davranışa dönüşüp dönüşmediği
izlenen-ölçülen
İşbaşı- (toolbox) eğitimleri
ile...
Eğitimden sonra?
DENETİM ile,
Çalışma Alanlarına takip amaçlı
sorumlular atayarak, ama asıl önemlisi asıl sorumluluğun işi yapan işçide
olduğu bilincini vererek
Hiç kınamadan, hiç kimseye ceza
vermeden, ismini almadan bu işi başarabiliriz. Ceza ancak inatla bu işi
yapmak istemeyen kişi için son çare olarak düşünülebilir.
Bunun için, sadece,
işverenimizin, bu eğitimlerle edinilecek davranış değişikliklerinin kendisine,
deyim yerinde ise yol, su, elektrik olarak dönüşeceğini bilmesi ve eğitime
önayak olması ve iyi bir izleme ve ucuz atlatmaları (near miss) haber
verme sistemini kurmak istemesi veya buna ikna edilmesi gerekmektedir.
Unutmayalım herkesin gözünün kör
olduğu bir yer bir an mutlaka vardır...
Kazazedeyi suçlayarak, kınayarak
ucuz yolu seçmeyelim, ortamı kaza yapmaya olanak vermeyecek hale getirmek
için sistem kurmaya çalışalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder